İnsan Merkezli Hizmet Anlayışı
Merkezine insanı almayan, insana değer katmayan, insanın temel ihtiyaçlarını ve değişen beklentilerini görmezden gelen finansal modellerin, sağlıklı ve sürdürülebilir olması beklenemez.
Birliğin gücüyle yükselen paylaşım ekonomileri, insanı merkeze alan finansal yöntemler üretmekle kalmaz, bu yöntemlerin sosyal refaha ve milli kalkınmaya da hizmet etmesini mümkün kılar. Nitekim öncelikli hedefleri, insanın / toplumun mutluluğunu, sürdürülebilir refahını artırmak; aynı zamanda da ekonominin desteklenmesini sağlamaktır.
2016 yılında kurulan BİREVİM; insan merkezli hizmet anlayışı ve kendine ait bir iş modeli olan Birlikte Tasarruf Finansı yöntemiyle çalışarak; tasarruf sahiplerinin konut, iş yeri ve taşıt ihtiyaçlarına, kendi bütçelerine ve ödeme koşullarına uygun tasarruflarla erişmelerini mümkün kılan yenilikçi finansal çözümler üretir. Bireylerin borçlanarak değil, kendi varlıklarıyla ve birikimleriyle hayallerine ulaşmalarını mümkün hale getirir.
BİREVİM tarafından geliştirilen finansal çözümlerin en önemli özelliği, insan merkezli olmasıdır.
İnsan merkezli çalışma anlayışı, tasarruf sahiplerinin elde edeceği faydayı maksimum hale getirme prensibine dayanır.
Kişiye özel hazırlanan tasarruf planlarında temel hedef, tasarruf sahibinin kendi imkânları doğrultusunda belirleyeceği aylık taksitlerle, Türkiye şartlarında olabilecek en makul sürelerde, en düşük maliyetlerle ve ‘borçlanmadan’ hayallerine kavuşmasını mümkün hale getirmektir.
Yöntemin özü, bireysel hedeflere birliğin gücüyle daha kısa sürede, daha güvenli bir şekilde ulaşmak ve birlikte tasarruf yapan tüm tasarruf sahiplerinin eşit oranda fayda elde etmesini sağlamaktır.
Hayallerine en güvenli yolla ve en kısa zamanda ulaşmak için, Birlikte Tasarruf Yöntemi’ni seçenler; teslimatların, tasarruf sahiplerinden toplanan aylık taksitlerle gerçekleştirildiği bilirler. Her tasarruf sahibinin bir diğerine karşı sorumlu olduğunun bilincindedirler ve bu sorumluluk bilinciyle davranırlar.
Bir başka deyişle, Birlikte Tasarruf Yöntemi’ni seçen her tasarruf sahibi, yalnızca kendi hayalinin değil, diğer tasarruf sahiplerinin de hayallerinin gerçekleşmesine katkıda bulunur.
Nitekim, insan merkezli anlayışın en önemli ilkesi, tüm faaliyetlerin bütünün hayrı felsefesi doğrultusunda organize edilmesidir.
Gelişmiş ülkelerde (Ör. Almanya’daki Yapı Tasarruf Sandıkları) örneklerini gördüğümüz gibi, merkezine insanı -doğal olarak da bütünün hayrı ilkesini- alan; bireylerin planlanabilir ihtiyaçlarına erişmeleri için, birlikte tasarruf etmelerini sağlayan finansal çözümlerin geliştirilmesi / yaygınlaştırılması elzemdir. Söz konusu yöntem,
hem tasarrufların kayıt altına alınarak ülke ekonomisine katkı sağlaması, hem de düşük ve orta gelirli bireylerin ekonomik açıdan güçlendirilmesi için, ayrıca önemlidir.