Son yılların en önemli ve en çok konuşulan kavramı kuşkusuz sürdürülebilirlik! Bu kavram, pek çok farklı alanda karşımıza çıkıyor; sürdürülebilir moda, sürdürülebilir turizm, sürdürülebilir mimari… Dünyanın hızlı gelişimi, bu kavramın önemini daha da artıracak gibi görünüyor çünkü dünyamız bu denli büyük bir tüketimi taşıyabilecek kaynaklara sahip değil! Bu da mevcut kaynakların doğru kullanımı düşüncesini doğuruyor.
Sürdürülebilirlik Kısaca Nedir?
Peki, hemen her alanda karşımıza çıkan sürdürülebilirlik kavramı bize neler anlatıyor ve neler vadediyor? Bu soruları yanıtlamadan önce, Sürdürülebilirliğin ne olduğunu anlamak gerek. Sürdürülebilirlik kavramı, ilk kez Birleşmiş Milletler bünyesinde çalışan Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu’nun 1987 yılında yayımlamış olduğu “Ortak Geleceğimiz” adlı rapor ile tanınmıştır. Genel kabul gören tanıma göre sürdürülebilirlik; gelecek nesillerin, ihtiyaçlarını karşılayabilme yeteneklerini tehlikeye sokmaksızın bugünkü neslin ihtiyaçlarını karşılamaktır.
Sürdürülebilirlik temelde 3 ana konuya odaklanır;
-
- Ekolojik
- Sosyal
- Ekonomik
Ekonomik olarak sürdürülebilir bir sistem, bugün yaşamınızın devamını sağlayan tarımsal ve endüstriyel üretimin yok edilmesinin ve sonunun gelmesinin önüne geçmek anlamına gelir.
Ekolojik Sürdürülebilirlik
Doğal çevrenin korunması, sürdürülebilirlik kapsamında pek çok ekolojik ve çevre dostu uygulamayı gündeme getiriyor. Yenilenebilir enerji ve geri dönüşüm gibi konuları sık sık duymaya başlamamızın nedeni de budur. Özellikle; salınımların azaltılması, atıkların azaltılması, enerji verimliliği ve doğal kaynakların korunması konuları gelecekteki nesillerin de yaşama hakkına sahip olması için üzerinde durulması gereken konuların başında geliyor.
Sosyal Sürdürülebilirlik
Sürdürülebilirlik konusunda belki de en az konuşulan konu sosyal sürdürülebilirlik! Bu kavram, tüm kategorileri kapsayarak; gelecek kuşakların daha adil, daha eşitlikçi, daha demokratik, daha doğal bir dünyada yaşayabilmeleri için bugünden sorumluluk almamız gerektiğini anlatıyor.
Ekonomik Sürdürülebilirlik
Ekonomik sürdürülebilirlik, ekonomik kaynakların uzun süre kullanılabilmesi için önlem almak ve mevcut kaynakların tüketimini azaltmak anlamına gelir. Ekonomik olarak sürdürülebilir bir sistem, bugün yaşamınızın devamını sağlayan tarımsal ve endüstriyel üretimin yok edilmesinin ve sonunun gelmesinin önüne geçmek anlamına gelir. Böyle bir sistem, bir ülkenin ekonomisinin gücünü belirler ve o gücün devam etmesini sağlar. Bunu sağlamak için yöneticilere pek çok görev düşmektedir elbette! Ancak, önce toplumdaki tek tek tüm bireylerin bu bilinçte olması gerekir. Aksi takdirde çabaların hiçbiri bizleri amacımıza ulaştıramaz.
6 Maddede Sürdürülebilirliğe İlk Adım
Artan tüketim eğilimi ile hemen herkes aynı soruyu sormaya başladı: “Kaynaklarımız bu tüketimi ne kadar süre karşılayabilecek?” Bu konuda pek çok araştırma yapılıyor ve çıkan sonuçlar oldukça sarsıcı! Su, enerji, tarım ve hayvansal kaynaklar başta olmak üzere dünyanın bize sunduğu nimetleri sanki bir fabrikada üretiliyormuşçasına plansız şekilde tüketiyoruz. Peki ya çocuklarımız? Onlara nasıl bir dünya bırakacağız?
Tam bu noktada sürdürülebilirlik kavramı karşımıza çıkıyor. Bireysel olarak her birimiz üzerimize düşen görevi yapmalı ve sürdürülebilirlik için ilk adımları atmalıyız. Bunun başında da tüketimi planlamak geliyor. Gelin, kendimizden başlayarak sürdürülebilirliğe ilk adımı nasıl atacağımızı inceleyelim!
1. Gelir ve Giderlerinizi İnceleyin!
Kendimizden başlayarak sürdürülebilir bir bütçe planlaması yapmak asla zor değildir! Doğru bir planlama ile bunu gerçekleştirilebilirsiniz. Bunun için öncelikle kaynaklarınızı ve tüketiminizi gözden geçirin. Geliriniz ve gideriniz arasında bir denge kurmak bu işin başlangıcını oluşturur.
2. Tüketimde Lazım-Elzem Dengesi Kurun
Sürdürülebilirliğin ortaya çıkmasını ve bu denli önemli olmasını sağlayan şey tüketimin ta kendisidir. Başta da belirttiğimiz gibi kaynaklarımız sonsuz bir tüketimi karşılayabilecek güçte değil! Bu yüzden tüketiminizi gözden geçirin. Lazım yani gerekli ihtiyaçlarınız ile vazgeçilmez yani elzem ihtiyaçlarınızı belirleyin. Bu şekilde tüketiminizde bir öncelik sıralaması oluşturun ve gereksiz harcamalarınızı minimize edin.
3. Mutlaka Tasarruf Edin!
Sürdürülebilir bir bütçe için yalnızca gelirlerin giderleri karşılıyor olması yetmez. Bu yalnızca günü kurtarmak anlamına gelir. Oysa sürdürülebilirlik, bir gelecek planıdır. Bunun için mutlaka bir tasarruf miktarı belirleyin. Unutmayın bugün küçük görünen tasarruflar zamanla önemli miktarlara dönüşecektir. Tasarruf ederek, gelecekte bütçenizi daha verimli olarak kullanmak adına bugünden yatırım yaparsınız. Bu da sürdürülebilirliğin ta kendisidir.
4. Çöp Kutunuza Göz Atın
Günde ne kadar çöp üretiyorsunuz? Pek çoğumuz üretmediğimizden fazlasını tüketiyor üstelik büyük bir kısmını da ekstra bir külfet olarak çöp kutumuza atıyoruz. Oysa biraz çaba ile atıklarımızı azaltmak mümkün! Özellikle plastik poşet ve ürün paketleri konusunda daha özenli olmaya çalışarak sürdürülebilir ekolojiye büyük bir katkı sunabilirsiniz.
5. Geri Dönüşümü Daha Fazla Önemseyin
Bir ürünü bir kez kullanıp atmak ve bir dahaki sefere yeniden yeni bir ürün tüketmek mi! Bugün geleceğimizi en fazla riske atan alışkanlığımız belki de bu! Oysa, her ürünü dikkatli kullanıp daha uzun süre bizimle olmasını sağlamak geleceğimize büyük bir katkı olacaktır. Bunun için geri dönüşümü daha fazla önemseyin. Evinizde geri dönüşüm projelerine kafa yorun. Ayrıca atıklarınızı ayrıştırmayı unutmayın! Bu sayede, atıkların ilgili yerlerce tekrar tekrar kullanılabilir hale getirilmesi sağlanıyor. Siz de bu sürece sadece ufak bir hareketle büyük bir katkı sunabilirsiniz.
6. Sürdürülebilirliği Sürdürün!
Sizi tüketime yönlendiren dış etmenlere karşı dirençli olun. Sizi, sürdürülebilirlik fikrini uygulamaya yönlendiren koşulları sık sık hatırlayın! Unutmayın, çocuklarımız da yaşanılabilir bir dünyada yaşamayı hak ediyor!
Hem çevresel hem de ekonomik bir sorun: Sürdürülebilirlik
Kaynakların idareli kullanılmaması büyük bir hızla dünyamızda iklim değişikliği ve hava kirliliği gibi yıkıcı etkilere yol açmaya devam ediyor. Bu yıkıcı etkileri tersine çevirmemiz ise birlikte mümkün. Bu kapsamda, sürdürülebilirliği yalnızca çevresel değil, ekonomik anlamda da ele almamız elzem. Zira, dünya çapında büyük bir sorun olan yoksulluğu azaltmanın çözümlerinden biri de sürdürülebilirlik. Bu nedenle, sadece çevresel değil ekonomik bir sorun da olan sürdürülebilirlik için sadece enerji kullanımını ve emisyonu azaltmak yeterli değil bununla birlikte aşırı tüketimi, işsizlik ve yoksulluk oranlarını da azaltmak da büyük bir önem taşıyor.
Değişim sizinle başlar!
Gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmak amacıyla sürdürülebilir bir yaşam tarzına geçiş yapmak çok kolay! Yalnızca ihtiyacınız olan ve geri dönüşümlü ürünleri satın alarak, su tasarrufu yaparak, enerji tüketimini azaltarak, çöplerinizi geri dönüşüm kutusuna atarak ve en önemlisi de tasarruf yaparak sürdürülebilir bir yaşam için ilk adımımızı kolayca atabiliriz!
Sürdürülebilir bir yaşamın püf noktası “Tasarruf”
Sürdürülebilir bir yaşam tarzı ile gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakabiliriz. Üstelik, daha iyi bir gelecek için tasarrufu bir yaşam tarzı haline getirerek bugünümüzü de iyileştirebiliriz. Öyle ki, kendimiz için olduğu kadar ülkemiz ve ekonomimiz için de büyük bir etkiye sahip olan tasarruflar ile ekonomik kalkınmaya destek olurken, hayallerimizi de gerçekleştirebiliriz.